haftamın notu

haftamın notu: Hayallerim bazen gerçek olmayacak kadar kendime güzelse, hayal kurmaktan nasıl vazgeçebilirim ki?

30 Kasım 2013 Cumartesi

İnternette Gözümüzü alanlar


 

Bilgisayarınızdan, telefonunuzdan tabletinizden internetteyken ekranda yanıp sönen reklamlar bazen gözünüzü alıyor mu? Aslında farketmeden bilinçaltımıza işleyen şu reklamlar, ilanlar vb..
Bir sayfaya girdiğinizde ilgilenip ilgilenmediğinizi soran reklamlar, istekler... sizse defalarca
"ilgilenmiyorum"a bassanız da hep karşınıza çıkan yazılar.. siz bıkmışken onlar bıkmaz.. Bu olay bankamatiklerde bile uygulanabiliyor bazen!! sizi nerde yakalarlarsa;)

 


Sosyal medya doğru kullanıldığında faydaları çok olan bir mecra. Eğer markanızı doğru şekilde konumlandırabilir, sosyal medyanın özelliklerine uygun şekilde hareket edebilirseniz çok ciddi faydalar elde edebilirsiniz.
Geleneksel medyada bir reklamın etkilerini daha uzun yollardan anlayabilirken, sosyal medyada yaptığınız bir çalışmanın etkilerini çok daha hızlı görüyorsunuz. Sosyal medyada birebir müşteriyle muhatap oluyorsunuz. Bu açıdan bakıldığında çok güçlü bir iletişim platformu.
Bu platformdan doğru şekilde yararlanırsanız, müşterilerinizle daha güçlü bir iletişiminiz olur. Daha önce ürünlerinizi kim alıyor, ürünler hakkında ne düşünüyorlar tam olarak bilemezken şu an direkt tüketicinizle muhatapsınız.

 

 Eskiden tüketici araştırmalarına, odak gruplara önemli ölçüde para harcayan markalar şu an sosyal medya sayesinde kendi tüketicileriyle bağlantı içindeler, onların olumlu, olumsuz eleştirilerinden, yeni fikirlerinden anında haberdar oluyorlar.
 
 
Sosyal medya reklama göre daha kalıcı bir etkiye sahip. Reklama harcadığınız paranın bir kısmı gerçekten boşa gidiyor. Çünkü tüketiciyi yakalayamıyorsunuz. Onu kaçırabiliyorsunuz. Ya da çok izlenen programlara reklam vermeniz gerekiyor. Bu programlarında reklam fiyatları çok yüksek.
Sosyal medyanın en olumlu etkilediği kesimlerden biri, reklam bütçesi daha düşük markalar. Reklam bütçeleri düşük firmalar klasik medyada yeterince yer alamazken, sosyal medyada daha rahat yer alabiliyorlar. Daha kalıcı işler sergileyebiliyorlar.
                                             

 
 
 
 


13 Kasım 2013 Çarşamba

Sponsorlar Her Yerde...


Hiç farkettiniz mi hayatımızın her alanında sponsorlar karşımıza çıkmakta. Örneğin, futbol ya da basketbol maçlarını izlerken, bir festivale ya da etkinliğe katıldığımızda kendini belli etmekten gurur duyan, hedef kitleye yönelik yapılan hareket çalışmaları.
Son 10 yıllık dönemde dünyada  pazarlama bütçelerinde sponsorluk çalışmalarına ayrılan pay hızla artmaktadır. Sponsorluğun diğer iletişim harcamalarına kıyasla daha ekonomik bütçelerle hedef kitleye doğrudan ulaşmayı mümkün kılması tüm dünyada pazarlama iletişiminde sponsorluğa daha fazla pay verilmesini ve “dünyanın en hızlı gelişen pazarlama aracı” olarak nitelendirilmesini sağlamaktadır.
 
 

 Sponsorluk Nedir? Bilgi ve iletişim çağında yaşadığımız günümüzde rakipler arasından ön plana çıkmak, farkındalık yaratmak, hedef kitleyle duygusal bir bağ kurmak ve az bütçelerle geniş kitlelere ulaşmak önemli. Artık tüketiciler yalnızca bir ürün ya da hizmeti satın almıyorlar, aynı zamanda o ürünün sunduğu hayat tarzını, hikayeleri, deneyimleri ve duyguları satın alıyorlar. Son yıllarda bu amaçları gerçekleştirecek bir pazarlama aracı diğer pazarlama araçları arasından ön plana çıkmaya başladı. Bu etkin araç; Sponsorluktur. Sponsorluk çok etkin bir pazarlama tekniğidir, bağış ya da yardım değildir. Sponsorluğun amacı kurumu ya da ürünü tanıtarak imajı oluşturmak, güçlendirmek, indirekt olarak satın alma tercihlerini etkilemektir.
 
 
 
Hangi konularda sponsorluk yapılır? Dünyada en yoğun olarak yapılan sponsorluklar spor, müzik, kültür-sanat, eğitim, sağlık konularını içeriyor. Araştırma-geliştirme, arkeoloji konusundaki projeler de kurumlarca sıklıkla tercih ediliyor. Eğitim ve Sağlık her gruptan kişinin en çok sponsorluk yapılmasını istediği faaliyet alanlarıdır. En bildiklerinizden, spora sponsor olan firma örnekleri, Beko Basketbol Ligi, Türk Telekom Arena Stadyumu gibi...

Gündemde olan Vodafone Arena
 
Festival  sponsor firma örnekleri: Rock’n Coke Coca Cola, Yapı Kredi Caz Festivali..
Dizilere sponsor olan altın firmaları: Koçak Gold , Altınbaş ( kendi sektöründe dizilere sponsor olan ilk firma özelliğini taşıyor.)

 
Sadece sponsorluk yapmak yeterli mi? Hayır, sadece sponsorluk yapmak yeterli değil. Önemli olan doğru sponsorluk yapmaktır. Hedef kitleye, kurum stratejisine uygun doğru projelerin seçilerek, kamuoyunda yeterli algılamayı sağlamak için uzun süre devam ettirilmesi şarttır. Sponsorlukların doğru iletişim stratejisi ve halkla ilişkiler uygulamaları ile desteklenmesi ve değerlendirilmesi başarıda önemli rol oynar.

 

 
 
Sponsorluğun reklamdan farkı? Doğru yapılan sponsorluklar hedef kitleye en kısa yoldan ve en etkili şekilde ulaşır. Tüketici reklamın parası ödenerek yayınlandığını bildiği için reklama ön yargılı yaklaşırken, önem verdiği konudaki sponsorluklardan daha çok etkilenir. Yapılan araştırmalar göstermektedir ki, kamuoyu artık topluma katkıda bulunan şirketlere daha çok itibar ediyor ve bu tercihi tüketime de yansıtarak satışları arttırıyor. Çünkü tüketiciler artık ürünün kalitesi kadar onu üreten kurumun imajına da önem veriyor. İmaj geliştirmek için de sponsorluk en uygun iletişim araçlarının başında geliyor. Sponsorluk yapmak reklamdan daha etkilidir.


İstanbul Üniversitesindeyken hem İletişim fakültesi Dekanımız, hem hocamız Prof.Dr.Aydemir Okay'ın Sponsorluk üzerine yazığı kitabını bu konu için tavsiye ederim. Keyifli okumalar.
 
 

5 Kasım 2013 Salı

Sosyal Medyadaki Krizler



İ.Ü. iletişim fakültesindeki yüksek lisansımın son aşamasında sosyal medyada kriz yönetimini inceledim. Bugün size incelemelerimden yola çıkarak dünyamızı ve ülkemizi etkileyen çeşitli kriz süreçlerine karşı Halkla ilişkiler açısından nasıl yaklaşılabileceğini yorumlayacağım.
  
 
Çeşitli kriz tanımlarına bakıldığında krizler kuruluşlar için beklenmedik bir olay ve büyük bir tehdit unsuru oluşturmaktadır. Bu tehdit unsurunu iyi değerlendirebilmek ise, yine kuruluşların yönetim stratejilerinde saklıdır. Kuruluşun yaşadığı krizi, lehine veya aleyhine çevirmek yine kendi elindedir. Krizde yaşanan olayların etkilerini en aza indirmek için hızlı hareket etmek çok önemlidir.
 
 
Kriz anlamı itibariyle tehdit oluşturan bir olay niteliğinde görünse de, kuruluşlar kriz süreçlerini doğru stratejilerle yönetirse bir fırsat doğabilir. Kuruluşlar için önemli olan en az zararla, hedef kitlelerini kaybetmeden, satışlar düşmeden krizi engellemektir. Krizlerde fırsatlar iletişimin iyi yönetilmesi ile doğru orantılıdır. İletişim,  kamuoyundaki algılamaları olumlu veya olumsuz şekilde etkilemektedir.

 

Krizler çeşitli şekillerde karşımıza çıkabilir. Eğer dikkat ederseniz bunu medyada ekonomik kriz, devlet krizi, kupa krizi, çevre krizi, personel krizi vb. şekillerde karşımıza çıktığını görebilirsiniz. Halkla ilişkilerin önemi, kriz dönemlerinde daha çok hissedilir. Günümüzde giderek artan rekabet ortamıyla beraber, teknolojinin hızla gelişmesi, internetin hayatın önemli bir parça haline gelmesi kuruluşları daha zor bir mücadele içine sokar. Bu yüzden farklı olmak gerekir. Kuruluşlar topluma kazandırdıklarıyla, ürün kalitesiyle, sosyal sorumluluk projeleriyle, çevreye gösterdiği duyarlılıkla marka yolunda ilerleyerek sektörde bir yer edinir. Bu ilişkilerde halkla ilişkiler aktif rol oynar.
 
Teknolojinin ilerlemesiyle geleneksel medya araçlarının yanında sosyal medya araçları da kuruluşların gündemine oturmuştur. Sosyal medyanın hızlı, maliyetinin düşük olması nedenleriyle kuruluşlar buradan takip edilmektedir. Sosyal medya, bir kişiden iki kişiye giden ileti, beş kişiye, on kişiye, milyonlara yayılabilir bir sistem yaratmıştır. Özellikle günümüzde Twitter ve Facebook’un etkin kullanılmasıyla her olumlu ve olumsuz olay paylaşılmakta, yorumlar yazılmaktadır.
 
Eğer bir kuruluş çevreye, insan sağlığına zarar veren, tehdit yaratan bir kriz ortamı içindeyse kuruluşun sosyal medyada hızlı hareket etmesi gerekir. Çünkü kullanıcılar beklemez ve karalamalar başlayabilir. Sosyal medyada kriz iletişimini yönetmek, halkla ilişkilerle iç içedir. Çift yönlü bir iletişim yapısı içinde olan halkla ilişkiler, kuruluşlar ve halk arasında sözcü olur. Kuruluşun her yaptığı, her açıklaması izlenir. Bu yüzden sosyal medya ortamlarında atılacak her adımda dikkatli olmak gerekir.
 
 

 Kuruluşların dikkat etmesi gereken bir nokta da sosyal medyada her mecranın farklı oluşudur. Bu yüzden her mecraya ayrı bir tarz gerekir. Ama kurum imajı bozulmadan verilmek istenen mesaj ortak olabilir. Twitter’da yorumların, fikirlerin, deneyimlerin hızla paylaşıldığı düşünülürse, kuruluşlar kriz dönemlerinde kurum yapısını bozmadan, güvenilir, samimi bir yaklaşım içinde olmalıdır. Böylece krizi daha az zararla atlatma şansı doğabilir, krizden önceki kurum yapısı işleyişine geri dönülebilir.
 
Bu yüzden şeffaflık, dürüstlük, paydaşlara karşı samimiyet, hızlı hareket etme, krizlerde proaktif davranma yeteneği, itibar ve olumlu izlenim için kriz yönetiminin devrede olduğu her medya ortamında halkla ilişkilerin yönetim gücü gereklidir.